22 Mart 2007 Perşembe

Kuşbakışı Türkiye

Türkiye'nin öve öve bitirilemeyen güzelliğini "tanrıların gözü" yle gördünüz mü? Bugünlerde Atatürk Havalimanı' ndan dışarı uçacaksanız göreceksiniz. "Çılgın" bir THY uzmanı sayesinde. Bugünlerde yurtdışına uçacak olanlar Atatürk Havalimanı'nın dış hatlar gidiş salonuna girdiklerinde, seyahat acentalarının kapılarındaki dev posterlerde, broşürlerde, internetteki seyahat sitelerinde pek, belki de hiç görmedikleri bir "ülke" yle karşılaşıyorlar. İçeri girenlerin zihninde gayrihtiyari bir "Burası neresi yahu" sorusu oluşuyor. Burası, Türkiye.
Yassıca adaları - Göcek

Onu, karış karış tepeden mitolojideki Olimpos tanrılarının yeryüzüne bakış açısıyla görüntüleyense kafasındaki proje uğruna varını yoğunu satıp savan tarih, arkeoloji, doğa ve fotoğraf meraklısı ve Türk Hava Yolları uçuş uzmanı Alp Alper.


Aslında bu fotoğraflar, Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bir projenin 250 karesinin sadece ufak bir kısmı. 15 yıldır Türk Hava Yolları'nda uçuş uzmanı olarak çalışan Alper'in 2005 Aralık'ında tamamlanan "1000 Feet'ten Türkiye" (1000 feet: Yaklaşık 304 metre) adlı çalışmasının ilk tohumları iş icabı havalandığı sıralarda, Türkiye'ye havadan fotoğrafçı gözüyle bakmasıyla atılmış.

1992'den beri fotoğraf çeken Alp Alper aslında her şeyin 1999 'daki sarsıcı depremin ardından başladığını anlatıyor:

"Türkiye'yi havadan fotoğraflamak için etütlere başlamıştık ama (17 Ağustos) 1999 depremi, o büyük yok oluş, bize bu projenin en kısa sürede gerekli olduğunu gösterdi. Fotoğrafçı, pilot, tarihçi, arkeolog arkadaşlarımla yola çıktık. Harita üzerinde etüt ettiğimiz noktaları, yerden fotoğraflayıp koordinatlarını çıkardık. Belirlediğimiz yerleri uçarak çekmeye karar verdik. Farklı bir açı oluşturarak, sanki bir tanrısal bakış yakalayarak, hem sanatsal, hem de kültürel değeri olan fotoğraflar yakalamaya çalıştık."

Her şey sözcüklerde anlatıldığı kadar kolay olmamış tabii. Belirlenen noktalara alçaktan uçuş yapabilme kabiliyeti olan Chesna tipi uçaklardan helikoptere altı ayrı çeşit araç temin etmek, çekimler için yıllık izinleri tamamen feda etmek, gidilecek yerlerde tüm masrafları karşılamak, uçarak yapılan çekimler sırasında iki kez ciddi yaralanma Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki çekimler için özel izin peşinde koşmak, sponsor bulamayınca evden otomobile elde avuçta ne varsa projeye yatırmak, 5.5 yıllık serüvenin sadece bir bölümü.

İşin en zor kısmı ise çekimler tamamlanınca, yolun sonuna gelindiğinde başlamış: 12 bin diadan sadece 250 kare seçmek! Alper, "1000 Feet'ten Türkiye" kitabı için, İshakpaşa Sarayı'ndan Selimiye Camii'ne, Nemrut Dağı'dan Tuz Gölü'ndeki allıturnalara kadar Türkiye'nin her köşesinden ve tamamen kuşbakışı olarak çektiği kareler arasında seçim yaparken, Çocuklarım arasında ayrım yapıyormuş gibi hissettim" diyor.

Alper, Türkiye'de kitabını yayımlayacak yayınevi ve sponsor bulamayınca, Türkiye'yi havadan çekilmiş olarak resmeden ilk kitaba destek olmak Yunanistan'a nasip olmuş. Alp Alper'in, İstanbullu bir Rum tarihçi olan arkadaşı Akilas Millas'ın aracılığıyla kitabı Yunanistan'da basma fırsatı bulmuş. Alper şimdilerde ikinci ve üçüncü kitabın hazırlıkları içinde. Kitabı bu sefer Türkiye'de bir yayınevinde basılsın, hatta Japonya'da, Amerika'da, Avustralya'da da raflarda olabilsin istiyor.

Yeni planları arasında sergi için seçtiği fotoğraflarının THY'nin uçtuğu, dünyanın 16 ayrı kentindeki havaalanlarında da sergilenmesi var: "Türkiye'den ayrılan yabancılar fotoğrafları gördüğünde içlerinde "Burası neresi, görmedik biz burayı" uktesiyle dönsün ve tekrar gelsin istiyorum. Sonra da bu 16 fotoğraf İstanbul'dan çıkıp, Atina, Paris, Londra, New York, Chicago, Pekin, Sidney, Delhi gibi 16 ayrı kenti gezsin, böylece Türkiye'nin reklamı yapılsın. Tek istediğim bunu yapabilecek kadar destek verilmesi."

2 Comments:

Adsız said...

Çok güzel bir konuyu işlemişsin Pelin'cim.. Fotoğraflar harika..
Kitabını basmak için gittiği yayın evlerinin kapılarını kendisine kapattığını okumuştum.. Ama sonrasında da fotoğrafların kullanılmak istendiği gündeme gelmişti..

Adsız said...

pelinciğim mesaj kutunu göremedim buraya yazayım dedim.. ihmal etmiyorum haberin olsun:)